engel olmak

(haberin) yayılmasına engel olmak

to gag Fiil

…in ortaya çıkmasına engel olmak

to obviate … Fiil

adalete engel olmak

to stand in the way of justice Fiil

adaletin işlemesine engel olmak

to obstructing justice Fiil

adaletin işlemesine engel olmak

to obstruct justice Fiil

adaletin işlemesine engel olmak

to interfere with the course of justice Fiil

adaletin işlemesine engel olmak

to defeat the ends of justice Fiil

bir irtifak hakkının kullanılmasına engel olmak

to obstruct an easement Fiil

bir kimsenin kötü niyetine engel olmak

to spike sb's guns Fiil

bir öğrencinin ilerlemesine engel olmak

to put back a pupil Fiil

bir şeye engel olmak

to militate against sth Fiil

bir şeye engel olmak

to set a bar against sth Fiil

birine engel olmak

to stand in someone's way Fiil

birinin başarılı olmasına engel olmak

to keep someone back Fiil

birinin bir şey yapmasına engel olmak

to prevent someone (from) doing sth Fiil

birinin birşeyi yapmasına engel olmak

to prevent someone from doing something Fiil

birinin çalışma sına engel olmak

to keep someone from work Fiil

birinin çalışmasına engel olmak

to keep someone from work Fiil

birinin görevini yapmasına engel olmak

to obstruct someone in the execution of his duty Fiil

birinin işlerine engel olmak

to queer sb's pitch Fiil

birinin yoluna engel olmak

to keep one's way Fiil

birşeye engel olmak

to head off something Fiil

çalışma özgürlüğüne engel olmak

to impede the liberty to work Fiil

görüşe engel olmak

to intercept the view Fiil

iflastan kovuşturmasına engel olmak

to avoidance of bankruptcy proceedings Fiil

işine engel olmak

to derange Fiil

kendine engel olmak

to check yourself Fiil

komşunun ışığına engel olmak

to stop a neighbour's light Fiil

manzaraya engel olmak

to interrupt the view Fiil

uçağın yerden kalkmasına engel olmak

to ground an airplane Fiil

yabancı rekabete engel olmak

to curb foreign competition Fiil

anlaşmazlıklara engel olmak için

in order to preclude any misunderstaning